Günah işleyenin orucu
Sual: Bazıları,
(Namaz kılmayan, içki içen, açık gezen veya başka günah işleyen bir
kimse, boşuna oruç tutmamalı) diyorlar. Bu söz doğru mudur?
CEVAP
Hayır,
dine aykırıdır. Birkaç günah işleyenin, diğer günahları da yapması
gerekmez. Hem oruç tutup hem de günah işleyen kimse, oruç tutmakla hâsıl
olan büyük sevaba kavuşamaz; fakat ahirette, niçin oruç tutmadın diye
hesaba çekilmez. Oruç borcunu ödemiş olur; hatta orucun bereketiyle
diğer günahlardan da kaçma imkânı olur. İmam-ı Rabbani hazretleri
buyuruyor ki:
(Bütün günahlara tevbe edip hepsinden kaçmak büyük
nimettir. Bu yapılamazsa, bazı günahlara tevbe etmek de nimettir.
Bunların bereketiyle belki bütün günahlara tevbe etmek nasip olur. Bir
şeyin bütünü ele geçmezse, hepsini de kaçırmamalı.)
Namazın
dinimizdeki yeri, oruca göre daha önemliyse de, bir kimseye namaz
kılmadığı için, (oruç da tutma) denmez. Aksine, (Namaz kılamıyorsan,
orucu bari terk etme) denir. Namaz kılmamakla büyük bir günaha giren
kimse, oruç tutmazsa günah miktarı daha da çok artar.
Birkaç
günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse ona, (Diğerlerini
bırakmadığına göre bu günaha da devam et) denmez. Günah miktarı ne kadar
azaltılırsa, o kadar iyi olur. Allah’tan korkup bir günahtan vazgeçmek
iman alametidir. Hadis-i şerifte, (Ömründe bir defa Allah’ı anan veya Ondan korkan Müslüman, Cehennemden çıkar) buyuruldu. (Tirmizi)
Günah
işleyen, oruç tutuyor veya zekât veriyorsa, (Aman bunları bari bırakma)
demelidir! Bu ibadetleri de yapmazsa, dinden tamamen uzaklaşabilir.
Korkutmaktan çok, müjdeleyici olmak gerekir. Peygamber efendimiz, (Allah’ın rahmetinden ümit kestirip, dinden nefret ettirenlere lanet olsun! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin) buyurdu. (Buhari)
Bir genç, Peygamber efendimize, (Şu üç günahı bırakamıyorum) dedi. O üç günah, yalan, zina ve içkidir. Resulullah efendimiz, (Bu üç günahtan yalanı benim için bırak)
buyurdu. O genç, kabul edip gitti. Daha sonra, diğer iki günahı işlemek
isteyince, (Bu günahları işleyip Resulullahın karşısına çıkınca, “Ben
işlemedim” desem yalan söylemiş olurum. Eğer işlediğimi söylersem, beni
cezalandırır) diye düşündü. Diğer iki günahtan da vazgeçti. (Şir’a)
Kelime-i
şehadeti dil ile söyleyip kalb ile de tasdik eden Müslümandır. Günah
işleyen, Müslümanlıktan çıkmaz. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cebrail
aleyhisselam, “Ümmetine müjde ver ki, müşrik olarak ölmeyen Cennete
girer” dedi. Ben, “Zina ve hırsızlık eden de mi Cennete girer" diye üç
defa sordum. “Evet, zina ve hırsızlık eden de Cennete girer” dedi. Daha
sonra, “İçki içse de, yine sonunda Cennete girer” dedi.) [Buhari]
Bu,
Ehl-i sünnet itikadıdır; günahları hafif görmek değildir. Bu inanış,
insanı günaha sevk etmemeli! Her günah, kalbi karartır, insanı küfre
sürükleyip Cehennemde ebedi kalmaya sebep olabilir. Her günahtan
kaçınmalı, çünkü Allah’ın gazabı günahlar içinde saklıdır. Belam-ı Baura, çok ibadet eden büyük bir âlimken, bir günah yüzünden imansız öldü. Günah işleyen hemen tevbe etmelidir! (K.Saadet)